Yazar ve Yazmak

3 Ocak 2016 – Pazar

Yazar Tutukluğu (Writer’s Block) yazamama durumu, üzerinde çalıştığınız bir eser -roman, hikâye, makale, şiir- vardır ya başlayamazsınız ya da devam edemezsiniz. Kaç gündür kıvranıyorum bu yazıya başlamak için, işte böyle bir şey. Ya yarım bırakırsam, bakalım bitirebilecek miyim!

Victoria Nelson’un Writer’s Block and How to Use It kitabını (Writer’s Digest Books, 1985) okudum. Nelson çok güzel bir şekilde yazar tutukluğunun ne olduğunu ve kendi tecrübesi ve araştırmalarına göre bunun üstesinden nasıl gelinebileceğini anlatıyor.

Işık The Museum of Fine Arts, Houston Texas - 26 Aralık 2015

Işık
The Museum of Fine Arts, Houston Texas – 26 Aralık 2015

Sadece meşhur yazarlara değil herkese olmuştur. Kağıdı kalemi elinize alır ya da bilgisayarın başına geçerseniz, ya hemen vazgeçersiniz ya da başladığınız yazı yarım kalır. Eğer yazar tutukluğuna müptela iseniz kendinizi tembel, disiplinsiz, işten kaytaran, başarısız olarak görmeye başlarsınız. İstersiniz, biliyorsunuz yazabilirsiniz ama bir türlü olmaz!

Continue reading →

Buyrun Roman Okuyalım

Bu yaz Türkiye’den dönerken havalimanında ayaküstü  D&R’ye uğrayınca Selim İleri’nin Edebiyazımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu’nu aldım. Fiyatı 12.50 Avro, tabii İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde olunca Türkiye’de sayılmazsınız! Kitap Everest Yayınları’ndan birinci basım. Selim İleri’nin roman okumalarının, roman üzerinde yazdıklarının verimi. İleri önsözde ifade ettiği gibi kılavuzu sevdiği kitaplarla sınırlamış. Ayrıca eklemiş: Edebiyat tarihçilerimizin hor gördüğü eserler de var bu kitapta.

Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu - Selim İleri Round Rock, Texas Aralık 2015

Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu – Selim İleri
Round Rock, Texas Aralık 2015

Kılavuz 1980 öncesi basılmış ikiyüz-yirmidokuz romana yer veriyor -doğru saydımsa-. 1874’de basılmış Ahmed Midhat Efendi’nin Hasan Mellâh romanından başlıyor ve 1980’de basılmış Adalet Ağaoğlu’nun Yazsonu romanı ile bitiyor. Edebiyazıtımızın yüz yıllık romanlar geçidi. Selim İleri’nin tercihleri, bakış açısısı, sevdikleri, yorumları. Roman deyince aklıma Selim İleri geliyor; romancı olduğu için değil roman okuru olduğu ve roman üzerine yazdığı için.

Continue reading →

Dönmek ve Burada Kalmak Çıldırtıcı Bir İkilem!

Dokuz yıldır Amerika’dayız, Türkiye çok uzaklarda ama sevdiklerimiz hep gönlümüzde.

Do-Not-Enter

Girme!
Governor Nelson State Park – Waunakee, Wisconsin – 17 Kasım 2012

Türkiye’den yeni gelmiş birisi ile tanışınca ya da arkadaşlarla konuşup yazışınca soruyorlar: “Türkiye’ye dönme planı var mı? Yoksa hep burada/orada mı kalacaksınız?” Gurbet ilde yaşayanlar için kolay bir soru değil!  Cevabı zor bu sorunun! Ben şöyle cevaplıyorum: Planımız yok, ama burada yaşayan her Türk gibi hep bir zaman dönme fikri var. Ama ne zaman, Allah bilir. Burada ilelebet kalacak değiliz ya!

Continue reading →

Seyahat Güzeldir: Minnesota

Herkes gider güneye biz gideriz kuzeye misali geçen hafta üç günlük uzun haftasonunu (long weekend) değerlendirip yollara düştük ve Wisconsin’in komşu eyaleti Minnesota’ya gittik.

Minneapolis Hayvanat Bahçesi

Minnesota Hayvanat Bahçesi
Appley Valley, Minnesota – 1 Eylül 2012

Minnesota Amerika’nın 32. eyaleti. Amerika’da her eyaletin bir sloganı vardır ve araba plakalarında bu sloganı görürsünüz; Minnesota’nın sloganı da “Land of 10,000 Lakes” yani “1o Bin Göl Diyarı”. Minnesota haritasına bakın her yer irili-ufaklı göllerle dolu mavi mavi, güzel memleket; Allah sahibine bağışlasın.

Minnesota, Dakota kızılderili dilinde gökyüzü renginde su (sky-tinded water) demekmiş. Amerika’da bir çok eyaletin, şehrin, kasabanın, göl, nehir vs yer isimlerinin kökeni kızılderili dilleridir. Türkiye’de de böyle yer isimleri ile ilgili bir tartışma vardı, değil mi?

Continue reading →

Bir İşçinin Bisiklet Hikâyesi

Madison’da yaşayan Türkler’in bir çoğunun bir şekilde üniversite (Wisconsin Üniversitesi) ile ilgisi vardır. Ya öğrencidir, ya hoca, ya da yakınıdır. Tanışma fasıllarında ilk önce sorulan sorulardan biri de “Hangi bölüm?“, “Doktora mı yapıyorsun?“, “Türkiye’den hangi üniversiteden?” Hatta bu sorular yeni tanıştığınız insanın adından bile önemlidir! Yeri geldi söyleyeyim: Bizde -Türkler- adamı adam eden ünvanlarıdır, İngilizcesi ile “title” senin değerini belirler. Çok yaşa Nasreddin Hoca, sen zaten tespiti çoktan yapmışsın: Ye kürküm ye! Acaba bu Şarklıya ait bir husus mu?

Pacific Cycle

Pacific Cycle
Madison, Wisconsin – 20 Şubat 2008

Continue reading →

Tadı Damağımda Kalan Bir Sohbet

Geçen hafta (3 Ağustos 2012, Cuma) Madison Türk-Amerikan Kültür Derneği’nin artık gelenekselleşmiş Türk iftarına katıldık. Böyle programlar ile Madison’da yaşayan Türkler biraraya geliyor, iş-güç, okul, doktora deyip bir birbini göremeyenler, görüşme ve sohbet etme fırsatı buluyor.

Kemal Karpat 8 Şubat 2009 - Madison, Wisconsin

Kemal Karpat
Madison, Wisconsin – 8 Şubat 2009

Ben de Kemal Karpat Hoca’nın da içinde bulunduğu bir sohbet halkasına katıldım. Ne konuşulur böyle arasıra bir araya gelmelerde? Hal hatır sorma, iş-güç, havalar ve konu dönüp dolaşır Türkiye’ye gelir. Türkiye vatanımız, Türkiye hasret çektiğimiz. En son kim Türkiye’ye gitmişse ona “Ne var ne yok Türkiye’de?” diye sorulur. Türkiye’nin Londra 2012 Olimpiyatları’ndaki başarısızlığından konuştuk biraz. Kemal Hoca’yı tanıyanlar bilir; Türkiye ile alâkalı her konuya ilgi gösterir.

Continue reading →

Gene Yazarım

Ahmet Rasim’in Şehir Mektupları‘nı okuyunca, bir ışık yandı.Niye ben de böyle mektuplar yazmayayım diye düşündüm. Zaten epeydir, çok şey yazmak istiyor ama bir türlü başlayamıyor; başlasam bitiremiyordum. Neden? Çünkü ince eleyip sık dokuyor, uzun uzun yazmak istiyor, hiç bir aytıntıyı atlamaya gönlüm elvermiyordu. Ama neden olmasın, mektup yazar gibi, havadislerden haber vermek, konulara şöyle böyle dokunup geçmek… Hem böylece daha çok yazı yazar hem de bir şey kaçırmamış olurum.

Kar Fırtınası Middleton, Wisconsin - 2 Şubat 2011

Kar Fırtınası
Middleton, Wisconsin – 2 Şubat 2011

İşte bu birinci mektup olsun. Vira bismillah.
Continue reading →

Selim İleri’yi Okuyu, Okuyuverin!

İstanbul’un Tramvayları Dan Dan!…Selim İleri‘nin  İstanbul’a dair yazılarının toplandığı derleme bir kitap.

Çok Selim İleri okumuş birisi değilim, bu okuduğum ikinci kitabı. Daha önce “Uzak, Hep Uzak” kitabını okumuştum, yine gazete yazılarından bir derleme kitaptı. Daha çok okuyacak Selim İleri kitabı var.

Piyer Loti'den Haliç Eyüp, İstanbul - 8 Temmuz 2008

Piyer Loti’den Haliç
Eyüp, İstanbul – 8 Temmuz 2008

Selim İleri kendine has üslubu olan bir yazar.  Evet, Selim İleri sanki yazmıyor, sohbet ediyor. Üslup sıcacık, sarmalayıcı; okumak yormuyor, kelimeler, satırlar akıyor sıcacık içinize, sanki bir yudum ıhlamur, kokusu da rengi de var.

Continue reading →